Arıların Varlığını Tehdit Eden Faktörler Nelerdir?

2.319 okunma
Arıların Varlığını Tehdit Eden Faktörler Nelerdir?Arıların Varlığını Tehdit Eden Faktörler Nelerdir?

Uzun yıllardır, arının düşmanları veya hayatta kalması için tehditleri olmayan bir canlı olduğuna inanılıyordu. Ancak bu efsanenin yanlış olduğu kanıtlandı, çünkü çok sayıda faktör artık arı popülasyonlarını ciddi şekilde etkiliyor. Günümüzde ne yazık ki pek çok arı türü, çeşitli sebeplerle soylarının tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Dünyanın En İyi Balı

Balarısına yönelik tehditlerin çoğu, zehirli ortamlar ve bal arısını asla hayal edilemeyecek şekillerde etkileyen tehlikeli unsurlar yaratan insanların eylemlerinden kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, bazı tehditlerin gizemini koruyan nedenleri vardır, bu nedenle onları önlemek zordur.

Einstein'ın, 'Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır, arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan ve insan olmaz' sözleriyle anlamış olduk ki arılar, 130 bin farklı bitki türünün çoğalmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda insanoğlunun da çok önemli gereksinimlerini karşılar. Bu ünlü bilim adamının söylemek istediği, dünya üzerinde oldukça yaygın olan ve bitkilerin tozlaşması üzerinde en etkili bu yararlı böcekler ortadan yok olursa, insanoğlunun da çok fazla yaşam koşullarının kalmadığını dile getirmesiydi.

Peki, insanoğlu -doğrudan veya dolaylı yoldan- arılar için ne gibi tehditlere yol açıyor olabilir? Gelin, bu kritik sorunun yanıtlarını birlikte inceleyelim!

Dünya ve İnsanlar İçin Arıların Önemi Nedir?Dünya ve İnsanlar İçin Arıların Önemi Nedir?

Dünya ve İnsanlar İçin Arıların Önemi Nedir?


Bilim insanlarına göre arıların en temel varoluş nedenini, bitkilerin (çiçeklerin) tozlaşma ihtiyaçlarının karşılanması oluşturur. Tozlaşma, çiçeğin erkek organlarında üretilen polen taneciklerinin, dişicik tepesine transferi şeklinde gerçekleşir. Bunun sonucunda da üremenin temeli olan döllenme meydana gelir. Çiçek tozlaşmadığı takdirde döllenme ve dolayısıyla tohum ile meyve oluşumu da sağlanamayacağı için bitkilerin neslini sürdürme olanağı kalmaz.

Kendi kendine tozlaşan bazı türler dışında bitkilerin büyük çoğunluğu, tozlaşmak için başta böcekler olmak üzere kuş, sincap, maymun ve kemirgenler gibi hayvan türlerine, ayriyeten rüzgâr ve su gibi etkenlere ihtiyaç duyar. Tüm tozlayıcılar içinde en önemli rolü de böcek sınıfında yer alan arılar üstlenir. Arı türleri içerisinde ise bal arıları, bu konuda açık ara en büyük paya sahiptir. Bu da arı ve ekoloji arasında ne denli sıkı bir ilişki olduğunu açıkça gözler önüne sermektedir.

Arılar Olmasa Ne Olur?Arılar Olmasa Ne Olur?

Arılar Olmasa Ne Olur?


Bilinene göre; dünya gıda tüketiminin yüzde 90’ını oluşturan yaklaşık 100 bitki türünün 70’i, bal arıları sayesinde tozlaşır. Ayrıca veriler, dünyadaki çiçekli bitkilerin yüzde 75’inin nesillerini sürdürebilmeleri için tozlayıcılara ihtiyaç duyduğunu gösterir. Bu da demek oluyor ki bugün tüketebileceğimiz meyve-sebze ve diğer pek çok besin için böceklere, özellikle de bal arıları gibi tozlayıcılara teşekkür etmeli ve onlara minnet duymalıyız. İşte, yukarıdaki sorunun yanıtı da burada kendiliğinden ortaya çıkar: Arılar olmazsa dünya nüfusu için yeterli besin üretilemez, besin olmazsa da canlı yaşamını sürdürmek mümkün olmaz!

Arı nüfusunun gitgide azaldığı Çin gibi ülkelerde, tozlaşmanın artık elle yapılmaya başladığını daha önce duymuş muydunuz? Arıların karşılık beklemeden yaptığı tozlaşmanın insan tarafından ücretli olarak yapılmaya başlanması, gıda fiyatlarının ne yazık ki daha da artabileceğine işaret etmektedir. Nitekim sofralarımıza gelen meyve, sebze, yağ ve kuruyemiş gibi gıdaların üçte biri, arılarca sağlanan tozlaşma sonucu üretilir. Hatta bu oran Avrupa’da çok daha fazladır.

Avrupa kıtasında gerek gıda amaçlı tarımı yapılan gerekse de yabani olarak yetişen bitkilerin beşte dördü, arı tozlaşmasına ihtiyaç duyar. Bu açıdan bakıldığında başta arılar olmak üzere tozlayıcılar, gıda güvenliği ve biyoçeşitliliğin temel taşını oluşturur. Bunun beraberinde arılar, sadece gıda üretimine değil; insan yaşamı için önemli diğer alanlara da ciddi katkılar sağlar. Örneğin; dokumacılık, ilaç, biyoyakıt ve yapı malzemeleri üretiminde kullanılan pamuk-keten gibi bitkilerin verimliliğinde de arıların hayli büyük bir etkisi bulunur.

Genel olarak tüm arı türlerinin -ama özellikle de bal arısı ve yaban arısı türlerinin- giderek azalması, bilim insanlarını ciddi anlamda kaygılandırır. Bu kaygının temelinde ise arı ve doğa, zincirleme olarak da arılar ve insanlık ilişkisinin hayati önemi yer alır.

Arıların Varlığını Tehdit Eden Faktörler Nelerdir?


Arılar gezegenimiz için çok önemlidir. Bu küçük böcekler çiçekleri, ekinleri, hayvanlarımızı beslediğimiz yonca ve yoncayı tozlaştırır ve tabii ki bal yaparlar! Ne yazık ki arılar bazı ciddi tehditlerle karşı karşıyadır.

Habitat Kaybı ve Parçalanma


Habitat Kaybı ve ParçalanmaHabitat Kaybı ve Parçalanma

Arılar, onları mutlu ve sağlıklı tutmak için habitatlarında belirli niteliklere ihtiyaç duyar. Yiyecekleri için bol çiçekli geniş alanlara, yuvaları için güvenli ve bozulmamış alanlara ihtiyaç duyarlar. Kışın rüzgardan ve soğuktan korunan yerlere ihtiyaçları vardır. Ne yazık ki, vahşi alanların gelişimi arılar için sorunlara neden olur. Kır çiçekleri kaybolduğunda, erken ilkbaharda aktif olan arılar, yeterli yiyecek bulmakta zorlanırlar ve bu, kraliçenin kolonisini başlatmasını zorlaştırabilir.

Hastalık ve Zararlılar


Hastalık ve ZararlılarHastalık ve Zararlılar

Tıpkı bizim gibi arılar da hastalanabilir. Hastalıklar ve parazitler arılara çok fazla zarar verebilir. Arılar uçamayacak kadar zayıflayabilir veya çoğalamaz hale gelebilir. Bazı durumlarda, enfekte olmak ölüme bile yol açabilir.

Parazitik trake akarları arılar için büyük bir problemdir. Bu akarlar o kadar küçüktür ki bir arının solunum sistemini istila edebilirler. Akarlar büyüdükçe, arının hava beslemesini keser ve nefes almasını imkansız hale getirir.

Arılara zarar veren bir başka akar da Varroa yok edicisidir. Bir bal arısının vücudunun dışında yaşarlar, arının hemolenfi (bir arının kan versiyonu) ile beslenirler. Bu akarlar, arıları hasta eden, yönünü şaşıran ve eve dönüş yolunu bulamamalarına neden olan Koloni Çöküş Bozukluğuna neden olabilir.

İstilacı Bitki Türleri


İstilacı Bitki Türleriİstilacı Bitki Türleri

Arılar için tehdit oluşturan tek tür haşereler ve akarlar değildir. İstilacı bitki türleri de büyük bir etki yaratır. Bu bitkiler, yerli kır çiçeklerinin hayatta kalması için ihtiyaç duyduğu araziyi ve diğer kaynakları ele geçirir ve arıların beslendiği yerli kır çiçekleri yok olmaya başladığında, arıların yiyecek bulması zorlaşır.

Tarım İlacı


Tarım İlacıTarım İlacı

Çiftçi olmak kolay değil, özellikle de yetiştirmeye çalıştıkları mahsuller haşereler tarafından yenmeye devam ediyorsa. Bu nedenle bazı çiftçiler ürünlerini korumak için pestisit adı verilen kimyasallar kullanırlar. Bununla birlikte, bazı durumlarda, bu kimyasallar arılar gibi böcekler için sinir sistemi yetmezliği, kas spazmları ve hatta ölüm dahil olmak üzere bazı ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

İklim Değişikliği


Bilim adamları, iklim değişikliğinin arıları da etkilediğine inanır. İklim değişikliği, çiçeklerin açmaya başladığı zamanı etkileyebilecek aşırı hava olaylarını beraberinde getirir. Erken ilkbaharda daha az çiçek bulunması, arılar için daha az yiyecek anlamına gelir.

Arıların Geleceği İçin Ne Yapmalıyız?Arıların Geleceği İçin Ne Yapmalıyız?

Arıların Geleceği İçin Ne Yapmalıyız?


Bir üst başlıkta sıraladığımız faktörlerin her biri, arıların yok oluşlarında veya popülasyonlarının azalmasında tek başına bile etkili olabilir. Bunların tümünün veya birkaçının bir arada bulunması da haliyle, çok daha yıkıcı sonuçları beraberinde getirir. Peki, arıların yok oluşlarını önlemek ve arıları korumak için sizce bireysel olarak neler yapılabilir? Elbette, herkesin yapabileceği bir şeyler mutlaka var!

Çevreye ve ekosisteme karşı duyarlı olmak, sosyal çevreden başlayarak doğa ve arı bilincini geliştirmek.

Tarımsal üretimde ve evlerde zirai ilaç kullanımını daha az ve bilinçli bir şekilde yapmak.

Ekolojik tarım ürünlerini tüketerek ekolojik üretime destek vermek.

Park, bahçe ve balkonlarda nektar ve polen veren arı dostu bitkiler yetiştirmek.

Sürdürülebilir gıda üretiminde arılara muhtaç olduğumuzu ve arıların insan dostu olduğunu bilmek.

Çevreyi ve dolayısıyla arıları koruyan politikaları desteklemek, bu tür politikaların oluşmasına katkıda bulunmak.

Unutmayalım, arılar varsa gelecek var!

Öne Çıkan Kategoriler

Ramazan Ayına Özel Tüm Ürünlerde %20 İndirim