Arı Zehri Nedir? Nasıl Üretilir?
Minik dostlarımızın faydalı olmayan bir şeyi var mı diye sorarsınız cevabımız çok açık: YOK. “Arı zehri olur mu?”, “Olsa da faydası olur mu?” diye düşünmeyin. Yaptığı her şeyle dünyaya bu kadar faydalı başka bir canlı var mı bilmiyoruz? Onun ihtişamına kapılmaktan kendimizi alamıyoruz.
Minik dostlarımızın acı iğnelerini tatmayan çok az kişi vardır diye düşünüyoruz. Bunun, tehlike anında devreye giren bir savunma mekanizması olduğunu ve devreye girdiği anda arıların canlarına mal olduğunu belirtmek durumundayız.
Unutmayalım!
Arılar hızlı hareketlere daha fazla tepki gösterirler. Bu nedenle bir arı üzerinize geldiğinde sakin kalmalısınız. İğnelerini soktuktan sonra ölecekleri için ciddi bir tehdit olarak görmedikçe sokmazlar.
Arılar hızlı hareketlere daha fazla tepki gösterirler. Bu nedenle bir arı üzerinize geldiğinde sakin kalmalısınız. İğnelerini soktuktan sonra ölecekleri için ciddi bir tehdit olarak görmedikçe sokmazlar.
Arılar genel olarak baş, gözler, ayaklar, kanatlar, göğüs, karın ve sokaç denilen iğneli kısımdan oluşurlar. Bu kısımların kendine has özellikleri vardır. Örneğin, bal mumu yapmak için karın halkalarının alt kısmından salgı bırakırlar. Kovan sıcaklığı fazla arttığında kanatlarını bir yelpaze gibi kullanarak kovan ısısını düşürürler. Bir tehlike sezdiklerinde de kendilerini arı zehri, diğer adıyla apitoksin bulunan iğneleriyle savunurlar.
Arı Zehrinin İçeriği
Arı zehri protein ve peptit bakımından zengin bir içeriğe sahip bir arı salgısıdır. Arıların karın boşluğundaki zehir bezlerinden salgılanırlar. Bu bezler asit ve alkalin bezleri olarak adlandırılırlar. Asit bezine zehir bezi, alkalin bezine Dufour bezi de denmektedir. Bu bezler dış salgı için salgı üretirler. Alkalin bezi burada etkileyici bir görevi üstlenmektedir. Bu zehir sayesinde hem iğne kayganlaşır hem de salgı ile birlikte ortaya çıkan feromonlar ile koloni tehlikeye karşı uyarılır. Alkalin bezleri arıların iletişim dilinin önemli bir parçasını oluşturur diyebiliriz. Bir arıdaki zehrin %88’nin su olduğunu düşünürsek bu zehri elde etmenin ne kadar zor bir süreç olduğu anlaşılabilir. 10 bin arının zehrinden yalnızca 1 gr kurutulmuş apitoksin elde edilebiliyor.
Fiziksel Özelliği: İçerisindeki alarm feromonları nedeniyle aromatik bir yapıya sahiptir. Keskin ve acı bir tadı olan bu zehrin rengi şeffaftır ve sıvı haldedir. Kokusuzdur ve berrak, asidik bir yapıya sahiptir.
Kimyasal Özelliği: Mellitin, Histamin, Apamin, MCD-peptidi, Dopamin, Fosfolipaz A1-A2, Hyaluronidaz enzimleri bulunmaktadır.
Bunu Biliyor muydunuz?
Arı iğnesinin yalnızca kraliçe arı ve işçi arılarda bulunduğunu biliyor muydunuz? Erkek arılarda arı iğnesi bulunmaz.Protein nedir?
Protein, yaklaşık 20 çeşit doğal aminoasitten oluşan, karmaşık yapılı bir moleküldür. Canlılardaki temel yapı taşlarından biridir. Kas kütlelerinin güçlenmesinde, tok tutmada, kemikleri korumada, kilo verirken kas kaybını önlemede oldukça etkili bir yapı taşıdır. Uzmanların, protein bakımından zengin bir kahvaltıyla güne başlamanın, sizi zinde tutacağını ve geç acıkmaya sebep olacağını belirttiklerini duymuşsunuzdur. Protein bakımından zengin besinleri tercih etmek ve dengeli beslenmek oldukça önemlidir.
Arı zehrinin de apiterapide kullanılan, protein bakımından zengin bir etken madde olduğunu unutmayalım.Peptit Nedir?
Amino asitlerin proteinin yapı taşı olduğunu belirttik. Peptit, amino asitlerin birbirlerine bağlanmasını sağlamaktadır. Arı zehrinin içerisinde bulunan yüksek orandaki protein yapı taşlarını birbirine kovalent bağ ile bağlayan peptitlerdir. Amino asit zincirleridir de diyebiliriz. Kaç tane amino asit birbiriyle bağlanacaksa hep peptit bağlarla bağlanırlar. Protein zincirinde bağlayıcı özelliğiyle olmazsa olmazdır.
Arı zehri diğer arı ürünleriyle birlikte kullanıldığında oldukça etkili olabilen bir arı ürünüdür. Ergin arının pupa devresinden çıkması ve erginleşmesiyle birlikte 3 gün içerisinde zehir üretilmeye başlanır. İlkbahar ve yaz döneminde kovan dışında daha fazla vakit geçirdikleri için zehrin miktarı daha fazla olabilmektedir. Savunma mekanizması olarak kullanılan zehrin, savunmaya en gerekli zamanlarda daha fazla üretiliyor olması arılarla ilgili ilginç bilgilerden yalnızca biridir.
Modern arıcılık öncesi, bu zehri toplamak oldukça zor ve arıya zarar veren bir zeminden besleniyorken, modern arıcılıkla birlikte zehir toplama yöntemleri de değişmiştir. Kovana yerleştirilen bir mekanizma ile zayıf bir akım verilerek, arıların geçirgen zemine zehirlerini bırakması sağlanmaktadır. Böylelikle 10.000 arılık bir kovana yapılan yarım saatlik bir seans ile yaklaşık 1 gr zehir elde edilir. Apitoksin sıvı yapısını havayla temasıyla birlikte kristalize bir hale bırakır.
Zehir toplama makineleri, prensip olarak arıya zarar vermeden zehir toplayabilme üzerine kurgulanmıştır.
Nerelerde Kullanılır?
Arı zehri, içeriğindeki etken maddeler sebebiyle başta apiterapi olmak üzere hastanelerde de duyarsızlaştırma işlemleri için kullanılır. Duyarsızlaştırma, bir ilaca negatif reaksiyon gösteren birinin az dozlarla ilaca alıştırılmasını sağlamaktır.Apiterapi Nedir?
Ülkemizin coğrafi yapısı ve konumu arıcılık için oldukça uygundur. Arılarla insanların ilişkilenmeye başladığı zamanlardan bu yana arıların faydalarından yararlanılmaya çalışılmaktadır. Verdiği çeşit çeşit besinin yanı sıra zehrinin de apiterapide tedavi amaçlı olarak kullanılan çok önemli bir arı ürünü olduğunu belirtmek gerekiyor. Arıların ürettiği hiçbir şey boşuna yapılmıyor. Ancak bu ürünlerden tam fayda sağlayabilmek için de organik arıcılık yapan üreticilerin ürünlerini tercih etmenizi tavsiye ediyoruz.
Apiterapi, arı zehrinin diğer bal, polen, propolis, arı sütü ve bal mumu ile birleştirilmesiyle tedavi amaçlı ortaya çıkarılan yeni ürünlere verilen addır. Apiterapi, bu arı ürünlerinin kullanım dozunun, sıklığının, faydaları ve olası yan etkilerinin araştırıldığı bir alandır.Nasıl Saklanır?
Arı zehri diğer arı ürünleri gibi fazla sıcağı ve nemi sevmemektedir.
Uygun koşullar sağlandığında 5 yıla kadar sorunsuzca saklanabilmektedir.
Bu zehri saklamak için en uygun yöntem derin dondurucudur.
Arıların doğaya, dünyaya ve yaşamlarımıza kattığı faydaları her defasında altını çize çize anlatmaya uğraşıyoruz. Üzerine bastığımız toprağı, aldığımız nefesi, insan, doğa ve hayvan canını önemsiyor, elimizden gelenin en iyisiyle korumaya çalışıyoruz. Biz organik arıcılık yapıyor ve arılara kıymet veriyoruz. Bu, diğer canlılara kıymet vermediğimiz anlamına da gelmiyor. Organik ballarımızı üretirken, arılarımızla daha yakından tanıştıkça, bu dünyanın ne kadar değerli olduğunu öğrendik. Biz size onları anlatıyoruz, arılarımız bize dünyayı, doğanın dengesini anlatıyorlar. Onların bize, doğaya verdikleri faydaların yanında minik dostlarımızı ne kadar övsek az geliyor. “Bir hayvanın her şeyi faydalı olur da arı zehri de faydalı olur mu?” diye bir şaşkınlığa kapıldıysanız biz de yaşadık bu süreçleri. Yaşadık, öğrendik; oluyormuş.
“Organik arıcılık ne işe yarar?” diye soracak olursanız da cevabımız çok net: Dünyayı, doğayı ve her canlının dünyaya kattığı anlamı anlamaya yarar. Tüm bu sebepler uğruna doğamızı, arıları ve geleceğimizi korumaya yarar.
Eğriçayır yaylasına ufak bir gezinti yapmak isterseniz, Youtube sayfamızı takip etmeyi unutmayın. İşimizi ne kadar severek yaptığımızı göreceksiniz.
Eğriçayır balı kalitesindeki balları her arıcı üretebilsin diye KONAR’ı kurmanın verdiği gururu da sizlerle paylaşıyoruz. Kontrollü Arıcılık Sistemi ile ülkemiz arıcılığını geliştirmek, bir tane Eğriçayır yaylası değil onlarca Eğriçayır yaylası oluşturmak istiyoruz. Hayalimiz Türkiye’de arıcıların birkaç yıla dünyadaki bütün ödüllere imzasını atması.
