Yaban Mersini Nedir? Yaban Mersini Nerelerde Yetişir?
“Yaban Mersini Nedir?” sorusunun cevabı içerik olarak herkes tarafından bilinmese bile orman meyvelerinin en sevilenlerinden biri olduğu şüphesizdir. Sevilmesinin başlıca sebebi, zengin içeriğinin yanı sıra lezzetiyle damakta bıraktığı enfes mayhoş tattan ileri gelmektedir.
Yabani ve kültürlenerek yetiştirilen türleri olmakla birlikte orman meyveleri sınıfında değerlendirilen bir meyvedir. Maviye çalan siyah kabuklu, çekirdekli ve mayhoş bir tada sahiptir. Türlerine göre meyve verme zamanları değişmekle birlikte, genellikle Haziran ayı başında başlayan hasatlar Eylül ayı sonun kadar devam edebilmektedir. Salkımlarında 5 ile 100 arası meyve bulunabilen Yaban Mersini, iyi bakım yapıldığında meyvelerini cömertçe sunar. Ilıman iklim kuşağına adapte olmuştur ve yetiştirilmek için asitli toprakları tercih etmektedir. Vitamin, mineral, karbonhidrat ve yararlı yağlar bakımından zengin bir içeriğe sahiptir. Güçlü bir antioksidan olduğu için diyet listelerinin de vazgeçilmezlerindendir.
Doğal Kozmetik üretiminden sofralarımızdaki tatlılara kadar uzanan bir yolculuğa eşlik eden bu bitki, maviye çalan siyah meyveleriyle insanı hemen cezbedebilecek bir cazibeye sahiptir. Öyle ki, görsel olarak etkileyici bir fotoğraf çekmek isteyenler detay olarak kullanmaktan vazgeçemezler.
Asitli topraklarda meyvesini cömertçe sunma eğilimindedir. Ilıman havayı seven bu meyve don olaylarının yaşanmadığı yerlerde yetişmeye adapte olmuştur. Anavatanı Kuzey Yarım Küre olarak bilinmektedir. Dünya üzerindeki genel dağılımda en çok üretildiği yerler Kuzey Avrupa ve 1915 yılında Milli Park olarak ilan edilmiş meşhur Rocky Dağları’dır. Ülkemizde rakımı en uygun yerler, başta Karadeniz Bölgesi olmak üzere, Kuzey Marmara ve Uludağ bölgeleridir.
Yetiştirilecek bölgede don olayının olmaması önemli faktörlerdendir. Yetiştirilmek istenen alanının doğal yaşam alanlarına uygun ya da yakın bölgeler olması gerekmektedir. Koşulları sağlandığında salkım salkım meyve veren Yaban Mersini’nin organik madde bakımından zengin ve asitli toprakları tercih ettiği unutulmamalıdır.
Çeşitleri Nelerdir?
Yaygın olarak, doğada kendiliğinden yetişen ve tarım alanlarında yetiştirilen iki tür altında değerlendirilmektedir. Bu türler de kendi başlıkları altında başka türlere ayrılmaktadırlar. Yabani olarak kendiliğinden yetişenİ, kendi türü altında üçe ayrılmaktadır. Bunlar; Adi, Bataklık ve Kafkas Yaban Mersini olarak adlandırılmaktadır. Kendiliğinden yetişen bu türler çabuk bozulma eğilimdedirler. Faydalanılmak isteniyorsa, zamanında toplamak önemlidir. Tarımı yapılan türleri ise ikiye ayrılmaktadır. Bunlar; Yüksek Çalı Formlu ve Tavşan Gözlü Yaban Mersini’dir.Nasıl Yetiştirilir?
Arazi seçerken genellikle meyilli araziler tercih edilir. Bahçenizde yetiştirmek istiyorsanız, 6 ay öncesinden yetiştireceğiniz toprağı uygun hale getirmelisiniz. Tohumdan yetiştirecekseniz fidanın büyümesi için saksıda yetiştirmeye başlayabilirsiniz. Saksıda fide veren Yaban Mersini’ni bahçenizde uygun alana dikebilirsiniz. Saksıda yetiştirmek istemiyorsanız direkt olarak bahçenize ekmeniz de mümkündür. Dikkat etmeniz gereken nokta tohumlar arasında bırakacağınız mesafe ve tohumu çok derinlere ekmemektir. Bir sıra düzeninde tohumlar arası mesafe 120 cm, her sıra arasındaki mesafe de ortalama 300 cm arası olmalıdır. Fidanları dikmek için en uygun mevsim İlkbahar ayıdır.
Unutmayalım!
Gübreleme yaparken aşırı gübrelemekten kaçınılmalıdır.
Hangi bitkiyi yetiştirmek isterseniz isteyin, onun için uygun koşulları sağlamadığınız oranda istediğiniz verimi alamayacağınızı bilmelisiniz. İlk olarak anlaşılması gereken nokta, organik madde bakımından zengin toprak yapısının bitki yetiştirmekte oldukça önemli olduğudur. Organik bakımdan zengin toprak yapısı hem sizi, hem doğayı hem de bitkinizi mutlu edecek ilk gereksinimdir.
Tarım yaparken kullanılan tarım ilaçları toprağın organik madde oranını ciddi oranda etkilemektedir. Bunun önüne geçebilmek için çeşitli ve etkili yöntemler geliştirilebilmiştir. İlk yöntem bu ilaçları kullanmaktan vazgeçip tamamıyla organik tarıma dönmek olsa da toprağın iyileştirilmesini hızlandırmak için etkili olan yöntemleri de kullanmak gerekmektedir. Bu yöntemler hem bağ ve bahçeniz için kullanabileceğiniz hem de balkonunuzda yetiştirebileceğiniz bitkiler için faydalı olabilecek etkili yöntemlerdir. Bu yöntemlerin başında Bokashi Kompostu gelmektedir. Bokashi Kompostu evinizdeki organik atıkları gübreye dönüştürmek için harika bir yöntemdir. Bokashi Kompostu’nu geniş tanklarda yaparak büyük Yaban Mersini üretimi için de kullanabilirsiniz.
Bokashi Kompostu Nasıl Yapılır?
Atıksız ev ve sağlıklı bir yaşam döngüsüne geçmek için yapacağınız ilk şey organik ürünler tüketmek olsa da evinizde yapabileceğiniz belli başlı yöntemlerde mevcuttur. Gıda atıklarınızı dönüştürebilmeniz için etkili bir seçenek olan Bokashi Kompostu yapımında, doğadan gelenin doğaya kazandırılması mantığı yatmaktadır. Bu kompost yöntemiyle gıda atıkları turşulaştırılarak yararlı bakterilerle ayrıştırılması hızlandırılır. Evinizde, musluk takarak dönüştürebileceğiniz sıkı kapaklı bir kova yardımı ile ilk aşamayı hayata geçirebilirsiniz. İsterseniz çocukluğumuzda çok sık karşılaştığımız mavi büyük termoslardan da kullanabilirsiniz. Aynı zamanda kompost için üretilmiş hazır kovalar da bulunmaktadır. Bu kovanın altına uygun olarak kesilmiş bir süzgeç ya da süzgeç görevi görecek bir aparat eklemelisiniz. Komposttan elde edeceğiniz suyun gıda atıklarıyla temasını kesmek için bu yöntemi kullanmalısınız.
Bokashi Kompostu dışarıdan bakınca göze zor görünse de büyük ölçekli tarım yaparak Yaban Mersini üretmek istiyor olsanız bile hayata geçirilebilecek bir yöntemdir. Öyle ki bazı belediyeler pazar atıklarını toplayarak toprağa yeniden kazandırmaya çalışmaktadır.Gıda Atıkları Değerlendirme Aşaması
Yapmanız gerekenlerin başında, gıda atıklarınızı diğer atıklardan ayrı bir yerde biriktirmek gelmektedir. Günlük olarak biriktireceğiniz atıklarınızı, gıda atığı çıkmayacağını düşündüğünüz zaman kovaya eklemelisiniz. Kovaya eklediğiniz gıda attığının üstüne çok yoğun olmayacak ancak üstünü de kapatacak kadar talaş, küçük odun kırıntıları ya da kepek dökmelisiniz. İsterseniz çok fazla olmamak kaydıyla, kahverengi, yazısız kartonları da parçalayarak kovaya koyabilirsiniz. Daha sonra evde yaptığınız ve sulandırarak kullanacağınız laktoserumdan birkaç kez sıkmalı ve hava almaması için gıda atıklarını bastırmalısınız. Piyasada hazır laktoserumlar bulunsa da evde yapılabilecek basitlikte bir işlemdir. Bunun için hava aldırmayacak ve kovanın içine girebilecek bir kapak kullanabilirsiniz. Kapağın üstüne hava temasını iyice kesmek için belirli bir ağırlık koyabilirsiniz. Kovanın kendi kapağını kapatıp günlük gıda atığı için bu yöntemi kovanız dolana kadar kullanmalısınız.
Bokashi kovasının altında biriken suyu düzenli olarak boşaltmalısınız. Bu su 1’e 100 oranında sulandırılarak bitkilere verilebiliyor. Oldukça zengin bir yapıya sahip bu suyu atmanızı tavsiye etmiyoruz. Yaban Mersini bahçeniz için elde etiğiniz bu suyu ölçüsüne göre sulandırarak bahçe sulamasında da kullanabilirsiniz. Kova dolduğunda kapağını 15 gün hiç açmayın. Bu süre zarfında suyunu süzmeye devam ettiğiniz kompostu 15 gün sonunda bahçenizdeki uygun alana ekebilirsiniz. 2-3 hafta içerisinde bu alana istediğiniz bitkiyi ekebilirsiniz. Bu işlem sayesinde toprağınızın organik madde oranını arttırarak sağlıklı bir gübreleme işlemi yapmış olursunuz.
Toprağı Korumak Neden Önemlidir?
Bitkilerin ve bizim besin döngümüzün en önemli kaynağı hiç şüphesiz topraktır. Toprağın sağlıklı olması bizlerin ve Yaban Mersini’nin de sağlıklı olmasının ön koşuludur. Organik madde bakımından zengin bir toprak sağlıklı nesiller yetiştirebilmenin en önemli ayaklarından birisidir diyebiliriz. Hal böyle olunca toprağımızı nasıl koruyacağımıza dair fikirler üretmek ve hayata geçirmek hayati bir önem taşımaktadır.
Tarımdan iyi sonuç alabilmek için verimli bir toprağa ihtiyacınız vardır. Bu topraktan verimli bitkiler büyüyecek ve arılar da onları zarar görmeden tozlaştırabileceklerdir. Sağlıklı bir yaşam kendi içerisinde bir döngüdür. Toprağı korumakla bitkileri, bitkileri korumakla arıları korursunuz. Arıları korumak isterseniz bitkileri ve toprağı korumuş olursunuz. Arıları korursanız sofranıza gelen gıdayı, midenize inen besini ve dolayısıyla sağlığınızı korumuş olursunuz.
Doğa birbirinden koparılamayacak bir döngüye sahiptir.
Bizler de bu döngünün bir parçası olmak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Hem arıları yaşatmak hem de organik bal üretiminde yakaladığımız başarıyı daha da ileri taşımak için uğraşıyoruz. Yaban Mersini, hem kendi içeriğindeki etken maddeler, hem de arıların sevdiği bir bitki olması boyutuyla bizlerin vazgeçemeyeceği bir bitkidir. Arıların yardımıyla tozlaşmaktadır. Rüzgarın etkisi de ihmal edilemeyecek bir etkiye sahip olsa da arıların çalışkanlığı sayesinde oldukça fazla tozlaşma sağlanabilmektedir.
Yaban Mersini, Arılar ve Sağlığımız
İster direkt sofranıza eşlik etsin, ister kozmetikte, ister ilaç sanayinde etken madde olarak kullanılsın, oldukça fazla alanda hayatımızda olan ve faydaları boyutuyla vazgeçemeyeceğimiz bir meyvedir. Zengin toprak, sağlıklı meyve demektir. Bitkilerin doğal florasının korunmasıyla, arılar başta olmak üzere birçok canlı türü de korunmuş olur. Böylece çiçeklerden aldıkları vitamin, mineral, sağlıklı yağ ve karbonhidratlar bakımından zengin ballar ve onları tüketen sağlıklı nesiller yetiştirilmiş olur.
Biz bu yola, herkesin hak ettiği sağlıklı gıdayı ulaştırmak için çıktık. Bu yolun organik tarımdan geçtiğini de biliyoruz. Toprağı, Yaban Mersini’ni, Arıları ve Çocuklarımızı seviyoruz.
Sağlıklı gıdaya ulaşmak için Arıları yaşatalım.